4 Yaş Sendromu

İçerik Tablosu

Çocuklarda gelişim dönemleri boyunca her yaşta farklı sendromlar ortaya çıkabiliyor. Sonuçta, aynı yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklar da farklı psikolojik ve ruhsal süreçlerden geçiyor. Pek çok sorun ile baş etmeye çalışan çocuklar, gelişim dönemlerinde daha önce karşılaşmadıkları şeylerle karşılaşıyor ve bazı farklı davranışları belirli yaşlarda ilk defa sergilemeye başlıyor. Bu dönemlerde ebeveynlerin dikkatli olması ve doğru bir yaklaşım tarzını benimsemesi, çocukların sendrom adı verilen süreçleri sağlıklı olarak atlatmasını mümkün kılıyor. Örneğin, çocuklar için en zorlu dönemlerden biri, 2 yaş dönemi olarak kabul ediliyor. Ardından gelen 3 yaş da ebeveynler için bir o kadar zorlu ve çılgın oluyor. Ancak doğru davranışlar ve tutumlar ile pek çok ebeveyn, bu dönemleri daha kolay atlatıyor.

4 yaş dönemi, ebeveynleri oldukça korkutan ve çocuğun davranışlarındaki değişimlerin şaşkınlıkla takip edildiği dönemlerden bir tanesi. Bu dönemde yaşanan davranış değişikliklerini ifade eden 4 yaş sendromu, aynı 2 yaş sendromundaki gibi, her çocukta ortaya çıkmayabilir elbette! Hatta çocuğunuzda 4 yaş sendromu belirtileri ile karşılaşmıyorsanız, oldukça şanslı olduğunuz söylenebilir. Ebeveynlerin çok güçlü ve sert tepkiler ile karşılaştığı bu dönem; 2 yaş, 5 yaş, 6 yaş, 9 yaş ve ergenlik dönemleri ile birlikte en zorlu çocuk gelişim dönemlerinden bir tanesi olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla bu dönemlerle birlikte 4 yaş sendromuna da hazırlıklı olmak ve çocukların 4 yaş dönemindeki davranışlarını öngörmek, ebeveynler için büyük bir önem taşıyor ve işleri oldukça kolaylaştırıyor.

4 Yaş Sendromu Nedir?

“4 yaş sendromu nedir?” sorusunun cevabı, pek çok ebeveyn tarafından merak ediliyor. 4 yaş sendromu, 4 yaşındaki çocukların çoğunlukla her zamankinden farklı davranışlar ortaya koyduğu ve aynı zamanda yeni tutumlar benimsedikleri dönemi ifade ediyor. Diğer sendromlarda olduğu gibi 4 yaş sendromu da her çocukta ortaya çıkmıyor. Sendromun ortaya çıkmasında etkili olan pek çok faktör bulunuyor. Çocuğun yaşının yanı sıra, ailenin ve çevrenin de bu sendromların ortaya çıkmasında etkili oluyor. Bazı kaynaklarda 4 yaş bunalımı olarak da ifade edilen bu dönem, çocukların kişiliklerinin şekillenmesinde ve hayatı algılamalarında büyük bir rol oynuyor. Bu dönemin sağlıklı gelişimsel bir evre olduğunu kabul etmek sürecin sorunsuz ilerlemesi için büyük önem taşıyor.

4 yaş sendromu, çocukların gelişim dönemlerinin bir parçası ve sağlıklı bireyler olma yollarında bir geçiş aşaması olarak görülmesi gereken bir dönemi işaret ediyor. Çocukların daha inatçı ve sık sık “Hayır!” demeye meyilli oldukları bu dönem, aynı zamanda öğrenmeye de en açık oldukları dönemlerden bir tanesi. Bu dönemde merak duygusu yüksek olan çocuklar, her konuda soru sormaktan ve her şeyin nedenini merak etmekten çekinmiyor. 4 yaş sendromu yaşayan çocukların ebeveynleri, sıklıkla cevabı oldukça karmaşık olan ve daha önce hiç duymadıkları sorular ile karşılaşıyor. 4 yaş dönemi, aynı zamanda çocukların mizah yeteneğinin ve hayal güçlerinin de geliştiği bir dönem olarak biliniyor. Bu dönemlerde çocuklar, bilmedikleri ya da algılayamadıkları konularda cevap vermeye ya da hikayeler ve olaylar kurgulamaya meyilli oluyor. Aynı zamanda eskisine oranla daha sık inatlaşma davranışı gösteren çocuklar, normalde kabul ettikleri öneri ya da fikirlere karşı geliyor. Sürekli olarak “Hayır!” demeye ve itiraz etmeye meyilli olan çocuklar, bu dönemde farkı 4 yaş sendromu belirtileri de gösterebiliyor.

4 Yaş Sendromu Belirtileri

4 yaş sendromu belirtileri, sıklıkla bazı belirgin davranışlar ve hareketler olarak kendini gösteriyor. Tam olarak bir “otoriteye karşı gelme” yaşı olarak tanımlanabilecek olan 4 yaş dönemindeki çocuklar, sadece ebeveynlerinin sınırlarını denemeye yönelik bazı davranışlar gösterebiliyor. Örnek vermek gerekirse, çocuk bile bile bir bardak suyu yere dökebiliyor ya da daha önce uyum gösterdi̇ği̇ kurallara uyum göstermekten vazgeçebi̇li̇yor. Daha agresif bir tutum benimseyen çocuklar, fi̇zi̇ksel şi̇ddete de yatkinlaşabi̇li̇yor.. 

Yaygın karşılaşılan 4 yaş sendromu belirtilerinin bazıları, aşağıdaki şekillerde ortaya çıkıyor:

  • Sıklıkla hayır demek,
  • Farklı ilgi alanları geliştirmek,
  • Yüksek hayal gücü ve yoğun mizah yeteneği,
  • Sürekli olarak soru sormak,
  • Cevabını bilmedikleri halde sorulara yanlış cevaplar vermek,
  • Her şeyi kendi kendine yapmak istemek ve yardım kabul etmemek,
  • İştah azalması,
  • 4 yaş sendromu ağlama krizi ve öfke nöbetleri,
  • Hayali arkadaş edinmek,
  • Yalan söylemek ya da sır saklamak,
  • Yüksek sesle konuşmak ya da bağırmak,
  • Cinsellik ile ilgili sorular sormak vb.

4 yaş sendromu belirtileri, kız ve erkek çocuklarında genellikle benzer bir şekilde ortaya çıkıyor ancak erkek çocuklarındaki testosteron hormonlarının artışı, öfke duygusunun ve saldırgan davranışların daha yüksek olmasına sebep olabiliyor. 4 yaş sendromu yaşayan ve bu belirtileri gösteren çocuklar, anne ve babalarının doğru tutum ve davranışları ile onları desteklemesine ve idare etmesine ihtiyaç duyuyor. Çocuklara karşı doğru bir yaklaşım benimsemek, onların sağlıklı bireyler olma yolunda potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı oluyor. Bu noktada, ebeveynlerin 4 yaş sendromu ile başa çıkma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olması büyük bir önem taşıyor.

4 Yaş Sendromu Nasıl Atlatılır?

Ebeveynlerin 4 yaş sendromu ile ilgili olarak cevabını en çok merak ettiği soru, çoğunlukla “4 yaş sendromu nasıl atlatılır?” sorusu oluyor. Bu dönemde ortaya çıkabilecek bazı durumlara karşı tedbirli olarak, bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmak mümkün. Sendromun çok yoğun bir şekilde kendisini gösterdiği çocuklarda ise mutlaka bir uzmandan destek alınması gerekiyor. Öncelikle olumsuz tutum ve davranışların kaynağını belirlemek, aileden ya da çevreden mi kaynaklandığını yoksa çocuğun gelişim döneminin doğal bir parçası mı olduğunu bilmek önemli. Yukarıdaki örneklerin yaşandığı ancak normal olarak kabul edilebilecek durumlarda ise, iş ebeveynlere düşüyor. İşte, 4 yaş sendromu ile başa çıkma yöntemleri ve ebeveynler için doğru tutum ve davranışlar…

4 Yaş Sendromu ile Başa Çıkma Yöntemleri

  • Çocuğa koşulsuz olarak sevildiğini hissettirmek!

Okul öncesi dönemde olan tüm çocuklarda olduğu gibi bu sendromu yaşayan çocuklar da, ebeveynlerinin sevgisini test etmeye ve ölçmeye meyilli oluyor. Bunu amaçlayarak gerçekleştirdikleri davranışlar ise çoğu zaman birer tuzak olarak karşımıza çıkıyor. Bu çocuklar, ebeveynlerinin testi geçemediğini düşündüğünde eskisinden de şiddetli tepkiler veriyor. “Senden nefret ediyorum!” gibi sözler sarf eden çocuklara, yalnızca bu tepkilerde değil, her zaman sevildiğini hissettirmek ve gerekli ilgiyi göstermek büyük önem taşıyor. Ancak bu anlarda, ebeveynlerin tepkileri de kilit bir nokta olarak görülüyor.

  • Çocuğun gelişimine uygun ve doğru tepkiyi vermek!

“Şu an kızgın olduğun için böyle konuşuyorsun, ben senin annen/babanım ve bu asla değişmeyecek! Burası senin evin ve hiçbir yere gidemezsin, ben seni çok seviyorum.” Böyle bir tepki ile çocuğa aitlik duygusu verebilirsiniz. “Sen ne yaparsan yap, sevgim değişmez” tepkinizle çocuk kendini güvende, dolayısıyla daha rahat hisseder ve ebeveyni̇ni̇n kendi̇si̇ne duyduğu sevgi̇ni̇n her durumda koşulsuz olduğunu bi̇li̇r.

  • Çocukları rahat hissettiren rutinlere sahip olmak!

Belirli konularda rutinlere sahip olmanın çocukları rahatlattığı biliniyor. Çocuklar, eğlenmeye ve dinlemeye ihtiyaç duyduğu kadar, kurallara ve düzene de ihtiyaç duyuyor. Bu kurallardan hiç memnun olmuyor ve kurallara uymayı hiç istemiyor gibi görünen çocuklar bile, rutinlerde daha rahat hissediyor. Özellikle de 4 yaş sendromu yaşayan çocuklar, kurallar sayesinde ne yapacakları konusunda net bir fikre sahip oluyor ve bu durum onları rahatlatıyor. Özellikle uyku ve oyun zamanı gibi alanlarda kurallara ve rutinlere sahip olmak, büyük bir önem taşıyor. Bu rutinleri oturtmak için, çocuğa mutlaka önceden haber vermek gerekiyor. Örneğin, oyun zamanı içerisindeyken çocuğa birden yemek yemesini söylemek, onun şaşırmasına ve rutine alışamamasına sebep oluyor. Rutin oluşturulan etkinlikler ve durumlar arasında zaman aralığı bırakmak ve bunu çocuğa bildirmek, oldukça önemli!

  • Belirsizliklerin kaygı yarattığını unutmamak!

Belirsizlik olduğunu hisseden çocuklar, olaylar içerisinde daha aktif olmaya ve ipleri ele almaya daha meyilli oluyor. Çocuğa, bir yere giderken ya da bir etkinliğe başlarken neler olacağını anlatmak oldukça önemli. Örneğin, alışveriş merkezine gidilecekse, oyuncak alma durumu ile ilgili kuralları baştan belirlemek gerekiyor. Ya bir tane hakkı olduğunu ya da oyuncak alınmayacağını söylemek, bunu ona belirli aralıklarla hatırlatmak büyük önem taşıyor.